Duyuları ve duyusal-algıyı bilginin kaynağı olarak almak bilginin ne olduğunu, bilginin evrensellerin bilgisi olduğunu bilmemekten doğar, ve doğal bilincin bilgiye ilk yaklaşımı doğal olarak bu saflığı sergiler. Bu insan eşit doğallıkla Wikipedia tarafından “is considered one of the fathers of modern science.” Böyle görgücü babalardan doğan bilimin bilimselliğinden haklı olarak kuşku duyulur, çünkü görgücülük bilgiye değil, kuşkuya götürür. Bacon yeni yöntemini yalnızca insansal gerçekliklere değil, tanrısal gerçekliklere de uygulayacaktır ve önerdiği şey “a great reformation of all process of knowledge for the advancement of learning divine and human.” Görgücü düşünür çalışmasını “Divine Work” ile, İncil”de betimlendiği gibi Yaratılışın Altı Gününün İşi” (“The Work of the Six Days of Creation”) modeline göre düzenler. Yedinci gün Dinlence (“Sabbath”) günüdür, ama dinlenme olmayacak ve gün Adem’in yaratılan dünya üzerinde egemenliğini kurmasına ayrılacaktır.
Bacon için bu reformasyon bilimde büyük bir ilerlemeye ve insanlığın sefillik ve gereksinimlerini rahatlatacak bir yeni buluşlar dizisine götürecektir.
Novum Organum’un bu ikinci bölümünde (Instauration), Bacon “bilimin yeniden kuruluşu insanlığın ‘düşüş’ten önce yaşadığı duruma bölümsel geri dönüşünün parçası olacaktır” görüşünü bildirir.
Novum Organum ya da Yeni Organon Aristoteles’in Peripatetikler tarafından “Organon” başlığı altında toplanan ve başlıca yargı ve tasımı ilgilendiren yazıları ile bağlantı içinde yazıldığı kabul edillen bir çalışmadır. Ama ne Aristoteles’in yazıları ile bir ilgisi vardır, ne de felsefe ve bilimsellik ile. Kaba kişisel görüşlerden oluşur: “İnsan doğanın rahibi ve yorumlayıcısıdır; bilgi ve insan gücü anlamdaştır; etkiler aletler ve yardımlar aracılığıyla üretilir; insan doğal cisimleri işletirken ancak uygulayabilir ya da çekebilir, doğa içsel olarak geri kalanını yapar; doğaya ancak ona boyun eğerek komuta edilebilir.” (Bacon starts the work saying that man is " the minister and interpreter of nature", that "knowledge and human power are synonymous", that "effects are produced by the means of instruments and helps", and that "man while operating can only apply or withdraw natural bodies; nature internally performs the rest", and later that "nature can only be commanded by obeying her.” W)
Bu Organon’u üretecek olan tümevarım işlemlerine başlamadan önce, araştırmacı kafasını gerçekliği çarpıtan yanlış kavramlardan ve eğilimlerden kurtarmalıdır. Bu yanlışlar şu dört tip "idol" olarak sıralanır:
- "Idols of the Tribe" (idola tribus), which are common to the race;
- "Idols of the Den" (idola specus), which are peculiar to the individual;
- "Idols of the Marketplace" (idola fori), coming from the misuse of language; and
- "Idols of the Theatre" (idola theatri), which stem from philosophical dogmas.
Bu ‘yeni’ görgücülük insanın doğal ve tinsel dünyasının "gözlemi" üzerine kuruludur ve yasalar bu alanlardan tümevarım yoluyla türetilir.
Bacon bilgiyi gerçek kaynağına, deneyime götüren insan olarak kabul edildiğine göre, İngiltere'de felsefe olarak bilinen ve analitik geleneğe dek İngilizler tarafından aşağı yukarı hiçbir zaman ötesine geçilmeyen görgücülüğün gerçek kurucusu olarak görülebilir. Olguları, deneyimleri, gözlemleri ile her zaman gündelik yaşamın gerecine gömülü insanlar olarak İngilizler hiçbir zaman usu nesne olarak almayı düşünmediler ve aralarında bunu yapma girişiminde bulunanları uyardılar.
Bacon da gündelik yaşamın olgularından ve gözlemlerinden başlayarak, daha sonra Locke ve Hume tarafından izleneceği gibi, tümevarım ya da genelleme kavramına ulaştı ve bunun ötesi deney ve gözlemleri aştığı için orada durdu. Hiçbir zaman evrensel olan düşünceler ve kavramlar yoluyla özgürce uslamlama yapma yeteneğini kazanmadı.
Bu felsefe insanlara yalnızca daha şimdiden bildiklerini söyler ve onları yeniden bildirmede gösterdiği açıklık, duruluk ve ustalık ile övülür. Bacon durumunda belki de anlaması onun yazılarını anlamaktan daha güç olan şey böyle bir yüzeyselliği ve geriliği yükseltme gereksinimidir.
Bilgi söz konusu olduğunda, sıradan düşünce kendi kavramsal gücüne değil ama duyusal algıya saygı duyar. Görmek inanmaktır. Bacon bu tutumun felsefi temsilcisi oldu. Sunduğu yöntem dikkate değerdir, çünkü sofistlerden bu yana direten bir görüştür. Deneyimden türetilen bilgi tümevarımdır, kavramdan türetilen bilgi ile karşıtlık içinde durur, ve ona üstün sayılır. Bunun niçin olduğu söylenemez. Ve gene de burada "bilgi" adı ile onurlandırılan biricik terim olan "tümevarımın"ın kendisi görgül değil, düşünseldir. Ve tümevarımda kapsanan terimlerin kendileri kavramlardır, duyumlar değil. Bir gözlem baştan sona kavramlardan oluşur. Onda duyu ile geldiği söylenebilecek birşey varsa, o şey ancak kavram ile, sözde söylenemeyecek olan ile söylenebilir. Bir türdeş gözlemler çokluğu tümevarımdır. Ussal kavram kendini gözlemi belirlemede etkinleştirir ve kullanır. Gözlem yaparken, sözde duyumsarken, algılarken insan beyni sürekli olarak düşünmekte, ve gözlemini vb. belirlemede yalnızca kavramlarını kullanmakta, gözlem dediğimiz şeyde kendini onlar yoluyla üretmekte, ve nesnesinde kendine dönmektedir.
Gözlem yapan bilincin düşüncesinin mantıksal işlemlerini bilme gereksinimi yoktur, çünkü bu bilgi olmaksızın da gözlemlerini yerine getirebilir. Görgücülük doğal gözlemden daha çoğunu üretmek için yola çıkmasına karşın, bütün bu a prioru düşünce işlemlerini kaçırır. Ve pozitivistler aynı saflık içinde felsefenin görgül bilimlerden biri olduğunu ve bu görgül bilimin ise fizik olduğunu ileri sürerler. Felsefe yapmak hiç kuşkusuz gözlem yapmak değildir, çünkü felsefe gözlemden sonra gelir. Us kavramsal olarak irdeleyeceği ve ussal bağıntıları açısından tanıtlama konusu yapacağı gözlemi daha şimdiden yapmış, tikelin bilgisini daha şimdiden kazanmıştır. Şimdi yapılması gereken şey bu tikellik alandaki anlamı ve ussallığı bulmaktır.
Görgücülük de tümevarım sonucu olan yasalar ile, evrenseller ile ilgilenir. Ama bunların insan usu ile ilişkilerini anlayamadığı için, onların duyular yoluyla türetildiğini sanır. Eğer evrensele metafiziksel denecekse, görgücülük hiçbir zaman metafizik ile uğraşmakta olduğunun bilincini kazanmayan bir tutumdur. Ama metafizik sözcüğü bu bağlamda gereksiz ve anlamsızdır ve pozitivizm sözcükten yalnızca onu reddettiğini bildirmek için yararlanır. |